Blog: Yazı Ana Blog Sayfasına Geri Dön
Neden Dersane Değil de Özel Ders - 1
- Doga Yılmaz
- 15 Haz 2015
Dersanelerde verilen eğitim mi yoksa özel olarak alınan bireysel eğitim mi daha faydalı ve etkilidir sorusunu hem öğrenciler hem de öğretmenler sürekli sormaktadır. Bir öğrencinin de öğretmenin de bu soruya sağlıklı yanıt verebilmesi için her ikisinin de her iki eğitime aktif şekilde katılmış olması şarttır. Böylece aradaki farkın dağlar kadar olduğunu göreceklerdir.
Dersanelerde sınıf içerisinde en az 10 ve üstü insan bulunur, özel derste ise tek öğrenci. Her insanın öğrenme tarzının diğer insanlardan farklı oldugu gerçeği pedagojik eğitim ile ilgili tüm kaynaklar da açık bir şekilde vurgulanır. Peki diyelim ki dersane de 20 öğrenci var peki 20 degişik yöntemi öğretmen aynı anda uygulayabilir mi? Yoksa aynı tekniği ister öğrensin ister öğrenmesin 20 kişiye uygulamak zorunda mıdır? Özel derste ise bir öğrenci vardır ve farzedelim ki bu öğrencimiz duyarak (listening) yönteminde sıkıntı çekiyor biz de bu öğrencimizi ingilizcesi çok daha iyi olana kadar reading, writing ile destekler zamanı geldiğinde speaking ve listeningi de kapsayan bir program hazırlarız. Kısacası belirli bir metodu 20 kişiye uygulamaktansa bir kişiye özel öğretme tekniğiyle işe başlamalıdır öğretmen ve bu tekniği ilerledikçe diğer tekniklerle de desteklemelidir.
İkinci belki de ilkinden çok daha önemli olan durum öğrencilerdeki kişisel farklılıklardır. YDS öğrencilerimden örnek vererek bu konuya açıklık getirmek istiyorum. 24 yaşında bir öğrencimle 25 yaşındaki bir öğrencim aynı sınava YDS sınavına hazırlanmak için aynı anda bana başvurdular. Bir ay sonra farkettiklerim:
39 yaşındaki öğrencim soruları analiz etmekte, sorulardaki ipuçlarını farketmekte, paragraf sorularındaki bilgileri hafızasında tutmakta çok başarılı fakat yeni öğrendiğimiz konuları benimsemesi biraz daha fazla zaman alıyordu. 25 yaşındaki öğrencim konuları anlamakta hızlı olmasına ragmen ipuçlarını görmede ve bilgileri hafızasında tutmakta sıkıntı çekiyordu. Bu durumda ben her ikisinin de sıkıntı çektikleri alanları pekiştirmeye güçlendirmeye özen gösterdim. Çünkü başarının anahtarı ingilizcede weakest link dedikleri türkçede ise zayıf halka diye tabir edilen en kötü hatalarımızın farkına varmak ve onların üstünden gelmektir. Bu durumda her öğrencinin eksik kaldıgı takıldıgı bocaladıgı nokta diğer bireyden kati surette ayrılır. Aktif ve bilinçli öğretmen öğrencideki bu açığı hızlıca görmeli ve başarının kesin bir şekilde elde edilmesi için bu açığı kapamanın yollarını bulmalıdır.
Diğer bir faktör de bireysel olarak sergilediğimiz davranışlarla grupsal olarak sergilediğimiz davranışlar birbirinden ayrılır. Öğretmenimize yalnızken ruhsal ve bilinçsel olarak daha fazla açığızdır. Öğrenmede yaşadıgımız kaygıları sıkıntıları ve öğrenme zorluklarını daha samimi ve utanma duygusu yaşamaksızın ifade edebiliriz. Sınav için çok kaygılı bir öğrencime: sakin olmalısın çok bunaldığında başını kaldır sorulara biraz bakma derin derin 3 nefes alırsan iyi gelir. Ya da bilmediğin kelimelerin stresini yaşayacağına bildiğin kelimelere odaklanırsan çok daha başarılı olursun hadi gel bir deneyelim derim ve beraber yol alırız. Fakat grup içinde insanlar kaygılarını korkularını saklama egilimindedirler. ”Anlamayan var mı?” diye öğretmen sorduğunda kesin anlayamayan öğrenci oldugu halde topluluğun yarattıgı baskı dolayısıyla kimse sesini çıkaramaz. Rahat ve neşeli birebir ortam yerine anlamasan da anladım demek zorunda olduğun bir ortam.. Sizce hangisi daha öğreticidir?
- 1187 Kere Okundu
Etiketler
Yabancı Dil - İngilizceYazar Hakkında
Doga Yılmaz
İngilizce Öğretmenliği Yurtdışı Burslu )
- Karşıyaka, İzmir
- Yabancı Dil, Çeviri, IELTS, TOEFL, ÜDS, YDS, İngilizce
- Tüm İzmir
- 800 TL/Saat
- Tanıtım Videosu
- Onaylı Üye
- (2 Yorum)
- Blog Yazarı (2 Yazı)
- 2013'den bu yana üye
- 7 ay önce
- Offline
Başarı Hikayeleri
Arkadaşım sayesinde bu siteyi keşfettim. İyi ki böyle bir site var. Bu site sayesinde birçok öğrencim oldu ve onlar sayesinde de kendi harçlığımı karşılıyorum. Teşekkürler!
Berna B. - Ankara